ManiBilmeceler
MANİLER |
|||
Tane tane üzümsün Benim iki gözümsün Sanma ki unutmuşum Gece gündüz sözümsün.
Arpa ektim iz iken Topladım temiz iken Gel yarim sarılalım Ortalık sesiz iken
Ağızları kaparını Sanma yoldan saparım Amcaoğlu ne imiş Sevgilime taparım
Ak yârim, çağla yarim Hem gül, hem ağla yarim Sonunda kavuşmak var Bana bel bağla yârim.
Alçacık duvardayım Herkesten hovardayım Nerde bir güzel görsem Gece gündüz ordayım
Aman aman kara kız Saçlarını tara kız Baban bekçi tuttu mu? Koynunda ki nara kız.
Armut daldadır sıra Yârim gitmiş Mısır'a Sen güvercin, ben palaz Gelirim ardın sıra.
Bahçeve kuzu girdi Bağrıma sızı girdi Bacısını ararken Baktım kendisi girdi.
Bu gece buralıyam Ne bahtı karalıyam El beni aşık sanır Yürekten yaralıyam
Bir ay doğmuş karşıdan Yârim gelir çarşıdan Ne sen buradan ekşit Ne de ben dam başından
Çadır kurdum düzlere Diken oldum gözlere Ben buradan gideyim Mardin kalsın sizlere
Çay içinde kamış var Deste gül bağlamışlar Git yare selam söyle Benim onda gözüm var.
Çaya indim susuzum Uç gündür uykusuzum Girsem yârin koynuna Ne belalı huysuzum.
Dağlarda aslan gezer Rüzgârdan hile gezer Komşular bize geldi Bana senden söz eder
Dam üstünde damımız Çifte yanan mumumuz Sen orada. ben burada Nice olur halimiz
Benim elimde değil Kılıç belinde değil Sana gelmek isterim Vallah elimde değil.
Elma attım nar geldi Şu sokaktan yar geldi Eğildim bir öpeyim Al yanaktan kan geldi
Elma kestim soyasın Sevdim seni bilesin Bu maniler sanadır Kapıya gel duyasın. |
Gelmem fazla şakaya Kolay gelmem dalgaya Bilmem güveneyim mi? Parmaktaki halkaya
Tüfeğim arıma vurma Genç kız karşımda da durma Alır kaçarım seni Sakın kabahat bulma
Uzaklarda seçilmiyor Gönüldür geçilmiyor Gönül bir ibrişimdir Bağlanmış açılmıyor
Uzun olur çarşılar Yârim seni karşılar Yıllardır sevişiriz Yeni duymuş komşular
Yârimin karakaşı Ondörte bastı yaşı Yar benden uzakmış Gelir gözümün yaşı.
Yeni doğarken ay Sevgilim günleri say Haber getirdin bize Merhaba mübarek ay.
Halep'in çıbanı var Mardin' in kavunu var Gençlik damarlarında Deliliğin kam var.
Hafta değil, ay değil Sözlerim alay değil Başlığımıza razı ol Erkeklik kolay değil.
Tarlam biraz taşlıdır Yârim karakaşhdır Şu Mardin in kızları Gerçek ağır başlıdır.
Zeytine vurdum nacak Dalları kırılacak Gel yârim sarılalım Hemen sabah olacak
İki tahta arası Bulduk mısır parası Kızın gönlü olursa Ne yapacak anası
Kale kaleye bakar Urfa Mardin'e bakar Öyle sevdim o yari Her bakışı can yakar
Kara kara kazanlar Kara yazı yazanlar Cennet yüzü görmesin Aramızı bozanlar
Karşıda köy evlere Yayılır inekleri Oturmuş koyun sağar Terlemiş bilekleri
Tabağa koydum reçel Fani dünyadır geçer Yâri güzel olanın Ömrü sofayla geçer.
Zübünün al parçası Kunduranın cilası Benim sevdiğim oğlan Sanki bir ay parçası
Kaleden iniş olur Şu dalda yemiş olur Akşamdan söz verirken Sabahtan geliş olur.
Akdere düzden gelir Suyu kaleden gelir Bir erkek hasta ise Şifası vardan gelir
|
||
|
Şu kalenin gerisi Beni ister birisi Adını söyleyemem Kalbimdedir kendisi. |
Bilmeceler: • Sapı uzun, beli ince, mide dalar sevince. ( Kaşık) • Dağdan gelir yak gibi, kolları budak gibi, eğilip bir su içer bağırır oğlak gibi. (Kağnı) • Gider leylam, gelir leylam, tek ayaküstündedir leylam. ( Kapı) • Oğlu babasından daha büyüktür! (Duman) • Ala geyikin tavuğu avluya düştü ( Dolu) • Kaldırsan ağlar, indirsen durur.( Zincir) Yükü deve yükü kadar, kendi keklik kadar.(takunya)
|